Büveyhî Asrı'nda Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Fars Bölgesi Örneği Büveyhî Asrı'nda Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Fars Bölgesi Örneği
Аннотация
Askerî fetihlerden ziyade uzun bir zaman zarfınca yürütülen irşâd faaliyetleri neticesinde Müslümanlaşan Deylem topraklarından neşet eden Büveyhîler, mesleği balıkçılık olan Ebû Şücâ b. Büveyh’in Ali, Hasan ve Ahmet adlarını taşıyan üç oğlu tarafından kurulmuştur.
Şîrâz’daki Abbâsî valisinin sarayını ele geçiren Ali b. Büveyh’in en küçük kardeşi Ahmet, Şîrâz’a giriş çarpışmalarında üstün başarılar sergilemiştir. Ağabeyi tarafından Vasıt ve Basra fetihlerine gönderilmiş ve nihayetinde 333/945’te Ahmet b. Büveyh, Abbâsîlerin ve doğu hilafetinin merkezi olan Bağdat’ı hakimiyeti altına almıştır. Haddi zatında 324/936 yılında Halife erRâzî’nin iradesiyle kurulan “emîru’l-ümerâlık” sisteminin getirmiş olduğu sıkıntılarla boğuşan halifenin, Büveyhîlerin gelişiyle birlikte birtakım dinî yetkiler dışında çoğu tasarruf alanı elinden alınmıştır. Halife siyasî anlamda neredeyse işlevsiz bir konuma evrilmiştir. Bağdat’ın yeni muktediri olan Ahmet, halifeden kendisi için Muizzüddevle, büyük ağabeyi Ali’ye İmâdüddevle, Hasan’a ise Rüknüddevle lakaplarını almıştır. Böylelikle kendilerinden sonra gelen bütün emirler halifeden “devle” uzantılı lakaplar almaya başlamışlardır. Hatta Bahâüddevle örneğinde olduğu gibi kimi emirler tek lakapla yetinmemiş; birden fazla unvanla anılma arzusunda olmuşlardır.
İlk nesil Büveyhîler olarak anılan bu kardeşler Bağdat, Rey ve Şîrâz’dan müteşekkil olan Büveyhî Hanedanlığını tesis etmişlerdir. Şîrâz merkezli Fars bölgesi ise Bağdat ve Rey’e nazaran daha önce teşekkül eden (320/932) ve en uzun ömürlü olan (454/1062) Büveyhî yönetim şubesi olmuştur. Bunun yanında özellikle Fars bölgesi ve Şîrâz, Abbâsî hilafetinin başşehri olan Bağdat’a rakip olmuş; hatta emir Bahâüddevle devrinde başkent, Bağdat’tan Şîrâz’a taşınmıştır. Her ne kadar Büveyhî tarihi Şiî temayülleri, Bağdat’ı ele geçirmeleri vb. sâiklerle menfi bir konumda değerlendirilse de aynı durumun Fars bölgesinde geçerli olmadığı görülmektedir. Bu tebliğde ise öne sürülen işbu iddia Büveyhî devrindeki Fars mıntıkasının etnik ve dini cihetleri esas alınarak temellendirilmeye çalışılacaktır.
Şîrâz’daki Abbâsî valisinin sarayını ele geçiren Ali b. Büveyh’in en küçük kardeşi Ahmet, Şîrâz’a giriş çarpışmalarında üstün başarılar sergilemiştir. Ağabeyi tarafından Vasıt ve Basra fetihlerine gönderilmiş ve nihayetinde 333/945’te Ahmet b. Büveyh, Abbâsîlerin ve doğu hilafetinin merkezi olan Bağdat’ı hakimiyeti altına almıştır. Haddi zatında 324/936 yılında Halife erRâzî’nin iradesiyle kurulan “emîru’l-ümerâlık” sisteminin getirmiş olduğu sıkıntılarla boğuşan halifenin, Büveyhîlerin gelişiyle birlikte birtakım dinî yetkiler dışında çoğu tasarruf alanı elinden alınmıştır. Halife siyasî anlamda neredeyse işlevsiz bir konuma evrilmiştir. Bağdat’ın yeni muktediri olan Ahmet, halifeden kendisi için Muizzüddevle, büyük ağabeyi Ali’ye İmâdüddevle, Hasan’a ise Rüknüddevle lakaplarını almıştır. Böylelikle kendilerinden sonra gelen bütün emirler halifeden “devle” uzantılı lakaplar almaya başlamışlardır. Hatta Bahâüddevle örneğinde olduğu gibi kimi emirler tek lakapla yetinmemiş; birden fazla unvanla anılma arzusunda olmuşlardır.
İlk nesil Büveyhîler olarak anılan bu kardeşler Bağdat, Rey ve Şîrâz’dan müteşekkil olan Büveyhî Hanedanlığını tesis etmişlerdir. Şîrâz merkezli Fars bölgesi ise Bağdat ve Rey’e nazaran daha önce teşekkül eden (320/932) ve en uzun ömürlü olan (454/1062) Büveyhî yönetim şubesi olmuştur. Bunun yanında özellikle Fars bölgesi ve Şîrâz, Abbâsî hilafetinin başşehri olan Bağdat’a rakip olmuş; hatta emir Bahâüddevle devrinde başkent, Bağdat’tan Şîrâz’a taşınmıştır. Her ne kadar Büveyhî tarihi Şiî temayülleri, Bağdat’ı ele geçirmeleri vb. sâiklerle menfi bir konumda değerlendirilse de aynı durumun Fars bölgesinde geçerli olmadığı görülmektedir. Bu tebliğde ise öne sürülen işbu iddia Büveyhî devrindeki Fars mıntıkasının etnik ve dini cihetleri esas alınarak temellendirilmeye çalışılacaktır.
Askerî fetihlerden ziyade uzun bir zaman zarfınca yürütülen irşâd faaliyetleri neticesinde Müslümanlaşan Deylem topraklarından neşet eden Büveyhîler, mesleği balıkçılık olan Ebû Şücâ b. Büveyh’in Ali, Hasan ve Ahmet adlarını taşıyan üç oğlu tarafından kurulmuştur.
Şîrâz’daki Abbâsî valisinin sarayını ele geçiren Ali b. Büveyh’in en küçük kardeşi Ahmet, Şîrâz’a giriş çarpışmalarında üstün başarılar sergilemiştir. Ağabeyi tarafından Vasıt ve Basra fetihlerine gönderilmiş ve nihayetinde 333/945’te Ahmet b. Büveyh, Abbâsîlerin ve doğu hilafetinin merkezi olan Bağdat’ı hakimiyeti altına almıştır. Haddi zatında 324/936 yılında Halife erRâzî’nin iradesiyle kurulan “emîru’l-ümerâlık” sisteminin getirmiş olduğu sıkıntılarla boğuşan halifenin, Büveyhîlerin gelişiyle birlikte birtakım dinî yetkiler dışında çoğu tasarruf alanı elinden alınmıştır. Halife siyasî anlamda neredeyse işlevsiz bir konuma evrilmiştir. Bağdat’ın yeni muktediri olan Ahmet, halifeden kendisi için Muizzüddevle, büyük ağabeyi Ali’ye İmâdüddevle, Hasan’a ise Rüknüddevle lakaplarını almıştır. Böylelikle kendilerinden sonra gelen bütün emirler halifeden “devle” uzantılı lakaplar almaya başlamışlardır. Hatta Bahâüddevle örneğinde olduğu gibi kimi emirler tek lakapla yetinmemiş; birden fazla unvanla anılma arzusunda olmuşlardır.
İlk nesil Büveyhîler olarak anılan bu kardeşler Bağdat, Rey ve Şîrâz’dan müteşekkil olan Büveyhî Hanedanlığını tesis etmişlerdir. Şîrâz merkezli Fars bölgesi ise Bağdat ve Rey’e nazaran daha önce teşekkül eden (320/932) ve en uzun ömürlü olan (454/1062) Büveyhî yönetim şubesi olmuştur. Bunun yanında özellikle Fars bölgesi ve Şîrâz, Abbâsî hilafetinin başşehri olan Bağdat’a rakip olmuş; hatta emir Bahâüddevle devrinde başkent, Bağdat’tan Şîrâz’a taşınmıştır. Her ne kadar Büveyhî tarihi Şiî temayülleri, Bağdat’ı ele geçirmeleri vb. sâiklerle menfi bir konumda değerlendirilse de aynı durumun Fars bölgesinde geçerli olmadığı görülmektedir. Bu tebliğde ise öne sürülen işbu iddia Büveyhî devrindeki Fars mıntıkasının etnik ve dini cihetleri esas alınarak temellendirilmeye çalışılacaktır.
Şîrâz’daki Abbâsî valisinin sarayını ele geçiren Ali b. Büveyh’in en küçük kardeşi Ahmet, Şîrâz’a giriş çarpışmalarında üstün başarılar sergilemiştir. Ağabeyi tarafından Vasıt ve Basra fetihlerine gönderilmiş ve nihayetinde 333/945’te Ahmet b. Büveyh, Abbâsîlerin ve doğu hilafetinin merkezi olan Bağdat’ı hakimiyeti altına almıştır. Haddi zatında 324/936 yılında Halife erRâzî’nin iradesiyle kurulan “emîru’l-ümerâlık” sisteminin getirmiş olduğu sıkıntılarla boğuşan halifenin, Büveyhîlerin gelişiyle birlikte birtakım dinî yetkiler dışında çoğu tasarruf alanı elinden alınmıştır. Halife siyasî anlamda neredeyse işlevsiz bir konuma evrilmiştir. Bağdat’ın yeni muktediri olan Ahmet, halifeden kendisi için Muizzüddevle, büyük ağabeyi Ali’ye İmâdüddevle, Hasan’a ise Rüknüddevle lakaplarını almıştır. Böylelikle kendilerinden sonra gelen bütün emirler halifeden “devle” uzantılı lakaplar almaya başlamışlardır. Hatta Bahâüddevle örneğinde olduğu gibi kimi emirler tek lakapla yetinmemiş; birden fazla unvanla anılma arzusunda olmuşlardır.
İlk nesil Büveyhîler olarak anılan bu kardeşler Bağdat, Rey ve Şîrâz’dan müteşekkil olan Büveyhî Hanedanlığını tesis etmişlerdir. Şîrâz merkezli Fars bölgesi ise Bağdat ve Rey’e nazaran daha önce teşekkül eden (320/932) ve en uzun ömürlü olan (454/1062) Büveyhî yönetim şubesi olmuştur. Bunun yanında özellikle Fars bölgesi ve Şîrâz, Abbâsî hilafetinin başşehri olan Bağdat’a rakip olmuş; hatta emir Bahâüddevle devrinde başkent, Bağdat’tan Şîrâz’a taşınmıştır. Her ne kadar Büveyhî tarihi Şiî temayülleri, Bağdat’ı ele geçirmeleri vb. sâiklerle menfi bir konumda değerlendirilse de aynı durumun Fars bölgesinde geçerli olmadığı görülmektedir. Bu tebliğde ise öne sürülen işbu iddia Büveyhî devrindeki Fars mıntıkasının etnik ve dini cihetleri esas alınarak temellendirilmeye çalışılacaktır.