Diyanet Hizmetlerinin Türkiye-Azerbaycan Münasebetlerindeki Rolü Diyanet Hizmetlerinin Türkiye-Azerbaycan Münasebetlerindeki Rolü
Аннотация
Azerbaycan’ın kuruluşundan itibaren her iki ülke toplumları arasında çok yönlü münasebet ve işbirlikleri kurulmuştur. Siyasi, iktisadi ve kültürel alanlarda olduğu gibi din ve inanç alanında da münasebetler kurulmuştur. Özellikle bu alanda dindar Türk toplumu tarafından kardeş Azerbaycan halkı için adeta bir yardım seferberliği başlatılmıştır.
Diyanet ve Diyanet Vakfı organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirilen bu yardımların belli başlıları şunlardır:
1) Öncelikle Azerbaycan çapında, bölge ve mezhep farkı gözetilmeden ibadethaneler yapılmıştır. Cami ve müştemilatından meydana gelen ibadet yerleri çatısı altında kardeş Azerbaycan halkına her türlü yardımlarda bulunulmuştur.
2) Bir milyonu aşkın Karabağ göçmeninin bulunduğu Azerbaycan’a her yıl Türkiye’den Diyanet aracılığı ile çok sayıda kurban bağışı yapılmıştır. Kurbanlık etleri söz konusu göçmen ve diğer ihtiyaç sahiplerine evlerinde teslim edilmiştir. Tabi ki sembolik de olsa bu faaliyet kardeşlik duygusunun pekişmesineve iki toplum arasında sevgi, saygı bağlarının güçlenmesine sebep olmuştur.
3) Kısa zaman içerisinde eğitim-öğretim alanında işbirliği yapılmış ve özellikle çok sayıda Azerbaycan gencinin Türkiye’de dini öğrenim görmeleri sağlanmıştır. Bu çerçevede olmak üzere Bakü’de Türkiye Diyanet Vakfı’nın finanse ettiği bir ilahiyat fakültesi ve lise kurulmuştur. Bu eğitim kurumlarından mezun olan elemanlar ülkenin her tarafında yararlı faaliyetlerde bulunmuşlardır.
4) İlk zamanlarda Türkiye’den Azerbaycan’a çok sayıda din görevlisi gönderilmiş ve bunlar ülkenin değişik bölgelerinde yıllarca hizmet vermişlerdir.
5) Mübarek günlerde Din Hizmetleri Müşavirliği kanalıyla mezhep ayırımı olmaksızın toplumun her kesiminden insanların bir araya toplanıp kaynaşmaları sağlanmıştır. Benzeri hizmetler ayni zamanda değişik sivil toplum kuruluşları tarafından da yapılmıştır. Ancak her iki toplumu bir araya getirip kaynaşmalarını sağlayan bu faaliyetlerde daima ortak payda din ve inanç olmuştur.
Biz de bu çerçevede olmak üzere Türkiye-Azerbaycan toplumlarının kaynaşmasında din hizmetlerinin rolü üzerinde daha geniş bir şekilde durmaya çalışacağız.
Diyanet ve Diyanet Vakfı organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirilen bu yardımların belli başlıları şunlardır:
1) Öncelikle Azerbaycan çapında, bölge ve mezhep farkı gözetilmeden ibadethaneler yapılmıştır. Cami ve müştemilatından meydana gelen ibadet yerleri çatısı altında kardeş Azerbaycan halkına her türlü yardımlarda bulunulmuştur.
2) Bir milyonu aşkın Karabağ göçmeninin bulunduğu Azerbaycan’a her yıl Türkiye’den Diyanet aracılığı ile çok sayıda kurban bağışı yapılmıştır. Kurbanlık etleri söz konusu göçmen ve diğer ihtiyaç sahiplerine evlerinde teslim edilmiştir. Tabi ki sembolik de olsa bu faaliyet kardeşlik duygusunun pekişmesineve iki toplum arasında sevgi, saygı bağlarının güçlenmesine sebep olmuştur.
3) Kısa zaman içerisinde eğitim-öğretim alanında işbirliği yapılmış ve özellikle çok sayıda Azerbaycan gencinin Türkiye’de dini öğrenim görmeleri sağlanmıştır. Bu çerçevede olmak üzere Bakü’de Türkiye Diyanet Vakfı’nın finanse ettiği bir ilahiyat fakültesi ve lise kurulmuştur. Bu eğitim kurumlarından mezun olan elemanlar ülkenin her tarafında yararlı faaliyetlerde bulunmuşlardır.
4) İlk zamanlarda Türkiye’den Azerbaycan’a çok sayıda din görevlisi gönderilmiş ve bunlar ülkenin değişik bölgelerinde yıllarca hizmet vermişlerdir.
5) Mübarek günlerde Din Hizmetleri Müşavirliği kanalıyla mezhep ayırımı olmaksızın toplumun her kesiminden insanların bir araya toplanıp kaynaşmaları sağlanmıştır. Benzeri hizmetler ayni zamanda değişik sivil toplum kuruluşları tarafından da yapılmıştır. Ancak her iki toplumu bir araya getirip kaynaşmalarını sağlayan bu faaliyetlerde daima ortak payda din ve inanç olmuştur.
Biz de bu çerçevede olmak üzere Türkiye-Azerbaycan toplumlarının kaynaşmasında din hizmetlerinin rolü üzerinde daha geniş bir şekilde durmaya çalışacağız.
Azerbaycan’ın kuruluşundan itibaren her iki ülke toplumları arasında çok yönlü münasebet ve işbirlikleri kurulmuştur. Siyasi, iktisadi ve kültürel alanlarda olduğu gibi din ve inanç alanında da münasebetler kurulmuştur. Özellikle bu alanda dindar Türk toplumu tarafından kardeş Azerbaycan halkı için adeta bir yardım seferberliği başlatılmıştır.
Diyanet ve Diyanet Vakfı organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirilen bu yardımların belli başlıları şunlardır:
1) Öncelikle Azerbaycan çapında, bölge ve mezhep farkı gözetilmeden ibadethaneler yapılmıştır. Cami ve müştemilatından meydana gelen ibadet yerleri çatısı altında kardeş Azerbaycan halkına her türlü yardımlarda bulunulmuştur.
2) Bir milyonu aşkın Karabağ göçmeninin bulunduğu Azerbaycan’a her yıl Türkiye’den Diyanet aracılığı ile çok sayıda kurban bağışı yapılmıştır. Kurbanlık etleri söz konusu göçmen ve diğer ihtiyaç sahiplerine evlerinde teslim edilmiştir. Tabi ki sembolik de olsa bu faaliyet kardeşlik duygusunun pekişmesineve iki toplum arasında sevgi, saygı bağlarının güçlenmesine sebep olmuştur.
3) Kısa zaman içerisinde eğitim-öğretim alanında işbirliği yapılmış ve özellikle çok sayıda Azerbaycan gencinin Türkiye’de dini öğrenim görmeleri sağlanmıştır. Bu çerçevede olmak üzere Bakü’de Türkiye Diyanet Vakfı’nın finanse ettiği bir ilahiyat fakültesi ve lise kurulmuştur. Bu eğitim kurumlarından mezun olan elemanlar ülkenin her tarafında yararlı faaliyetlerde bulunmuşlardır.
4) İlk zamanlarda Türkiye’den Azerbaycan’a çok sayıda din görevlisi gönderilmiş ve bunlar ülkenin değişik bölgelerinde yıllarca hizmet vermişlerdir.
5) Mübarek günlerde Din Hizmetleri Müşavirliği kanalıyla mezhep ayırımı olmaksızın toplumun her kesiminden insanların bir araya toplanıp kaynaşmaları sağlanmıştır. Benzeri hizmetler ayni zamanda değişik sivil toplum kuruluşları tarafından da yapılmıştır. Ancak her iki toplumu bir araya getirip kaynaşmalarını sağlayan bu faaliyetlerde daima ortak payda din ve inanç olmuştur.
Biz de bu çerçevede olmak üzere Türkiye-Azerbaycan toplumlarının kaynaşmasında din hizmetlerinin rolü üzerinde daha geniş bir şekilde durmaya çalışacağız.
Diyanet ve Diyanet Vakfı organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirilen bu yardımların belli başlıları şunlardır:
1) Öncelikle Azerbaycan çapında, bölge ve mezhep farkı gözetilmeden ibadethaneler yapılmıştır. Cami ve müştemilatından meydana gelen ibadet yerleri çatısı altında kardeş Azerbaycan halkına her türlü yardımlarda bulunulmuştur.
2) Bir milyonu aşkın Karabağ göçmeninin bulunduğu Azerbaycan’a her yıl Türkiye’den Diyanet aracılığı ile çok sayıda kurban bağışı yapılmıştır. Kurbanlık etleri söz konusu göçmen ve diğer ihtiyaç sahiplerine evlerinde teslim edilmiştir. Tabi ki sembolik de olsa bu faaliyet kardeşlik duygusunun pekişmesineve iki toplum arasında sevgi, saygı bağlarının güçlenmesine sebep olmuştur.
3) Kısa zaman içerisinde eğitim-öğretim alanında işbirliği yapılmış ve özellikle çok sayıda Azerbaycan gencinin Türkiye’de dini öğrenim görmeleri sağlanmıştır. Bu çerçevede olmak üzere Bakü’de Türkiye Diyanet Vakfı’nın finanse ettiği bir ilahiyat fakültesi ve lise kurulmuştur. Bu eğitim kurumlarından mezun olan elemanlar ülkenin her tarafında yararlı faaliyetlerde bulunmuşlardır.
4) İlk zamanlarda Türkiye’den Azerbaycan’a çok sayıda din görevlisi gönderilmiş ve bunlar ülkenin değişik bölgelerinde yıllarca hizmet vermişlerdir.
5) Mübarek günlerde Din Hizmetleri Müşavirliği kanalıyla mezhep ayırımı olmaksızın toplumun her kesiminden insanların bir araya toplanıp kaynaşmaları sağlanmıştır. Benzeri hizmetler ayni zamanda değişik sivil toplum kuruluşları tarafından da yapılmıştır. Ancak her iki toplumu bir araya getirip kaynaşmalarını sağlayan bu faaliyetlerde daima ortak payda din ve inanç olmuştur.
Biz de bu çerçevede olmak üzere Türkiye-Azerbaycan toplumlarının kaynaşmasında din hizmetlerinin rolü üzerinde daha geniş bir şekilde durmaya çalışacağız.