Материалы

Hz. Peygamber’in Hicret Tecrübesi Işığında Göç ve Sosyal Barış Hz. Peygamber’in Hicret Tecrübesi Işığında Göç ve Sosyal Barış

Mahmut Mahmut Gaziantep Üniversitesi Azez İslami İlimler Fakültesi Автор

Аннотация

İnsanlık tarihinde göç, sıklıkla karşılaşılan sosyal bir insan hareketliliğidir. Genelde bulundukları yerlerde yaşama imkânlarının kısıtlandığını düşünen çevreler, başka diyarlara göç ederek, arzuladıkları hayatı yaşamayı hedeflemişlerdir. Peygamberler tarihinde de hicret, sıklıkla gerçekleşmiştir. Hatta hicretin bütün peygamberlerin hayatında en az bir defa gerçekleştiği kaynaklarda nakledilmektedir. Hz. İbrahim ve Hz. Musa örneklerinde olduğu gibi, bazı peygamberlerin hayatlarında ise defalarca hicret gerçekleşmiştir. Son peygamber olan Hz. Muhammed’in hayatında da kendisinin bizzat iştirak ettiği ve Mekke’den Medine’ye (Yesrib) göç şeklinde hicret vuku bulmuştur. Hz. Peygamber’in de içinde bulunduğu hicret, kitlesel bir göç olmasına rağmen, alınan tedbirler sayesinde, muhacirlerle yerliler (Ensar) arasında ciddi bir çatışma ortamına sahne olmamıştır. Hatta alınan tedbirler sayesinde, muhacirler kısa sürede mevcut toplumsal hayata entegre olmuş, adeta yerli toplumun bir parçası haline gelmişlerdir.
Başta Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda olmak üzere, günümüzde de toplumlararası göç hareketlerine sıklıkla rastlanmaktadır. Ancak günümüzde gerçekleşen bu göçler, beraberinde birçok toplumsal sorunu da meydana getirmektedir. Göç esnasında karşılaşılan problem ve istismarların yanı sıra göçmenlerin vardıkları yerlerde de yerlilerle göçmenler arasında ciddi çatışmalar yaşanmaktadır. Tebliğimizde Hz. Peygamber’in hicretinden sonra yaşanılan tecrübenin aksine günümüzde göçle birlikte yaşanılan sorunların nedenleri irdelenmeye çalışılacaktır. Daha sonra Hz. Peygamber’in hicret sonrası aldığı tedbirler de dikkate alınarak, günümüzdeki sorunlara çözüm üretmenin ve sosyal barışı sağlamanın imkânları aranacaktır.
İnsanlık tarihinde göç, sıklıkla karşılaşılan sosyal bir insan hareketliliğidir. Genelde bulundukları yerlerde yaşama imkânlarının kısıtlandığını düşünen çevreler, başka diyarlara göç ederek, arzuladıkları hayatı yaşamayı hedeflemişlerdir. Peygamberler tarihinde de hicret, sıklıkla gerçekleşmiştir. Hatta hicretin bütün peygamberlerin hayatında en az bir defa gerçekleştiği kaynaklarda nakledilmektedir. Hz. İbrahim ve Hz. Musa örneklerinde olduğu gibi, bazı peygamberlerin hayatlarında ise defalarca hicret gerçekleşmiştir. Son peygamber olan Hz. Muhammed’in hayatında da kendisinin bizzat iştirak ettiği ve Mekke’den Medine’ye (Yesrib) göç şeklinde hicret vuku bulmuştur. Hz. Peygamber’in de içinde bulunduğu hicret, kitlesel bir göç olmasına rağmen, alınan tedbirler sayesinde, muhacirlerle yerliler (Ensar) arasında ciddi bir çatışma ortamına sahne olmamıştır. Hatta alınan tedbirler sayesinde, muhacirler kısa sürede mevcut toplumsal hayata entegre olmuş, adeta yerli toplumun bir parçası haline gelmişlerdir.
Başta Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda olmak üzere, günümüzde de toplumlararası göç hareketlerine sıklıkla rastlanmaktadır. Ancak günümüzde gerçekleşen bu göçler, beraberinde birçok toplumsal sorunu da meydana getirmektedir. Göç esnasında karşılaşılan problem ve istismarların yanı sıra göçmenlerin vardıkları yerlerde de yerlilerle göçmenler arasında ciddi çatışmalar yaşanmaktadır. Tebliğimizde Hz. Peygamber’in hicretinden sonra yaşanılan tecrübenin aksine günümüzde göçle birlikte yaşanılan sorunların nedenleri irdelenmeye çalışılacaktır. Daha sonra Hz. Peygamber’in hicret sonrası aldığı tedbirler de dikkate alınarak, günümüzdeki sorunlara çözüm üretmenin ve sosyal barışı sağlamanın imkânları aranacaktır.