Olgusal Olarak Birlikteliğe Vurgu Yapan Ayetlerin Tefsir Literatürü Aracılığıyla Günümüze Yansı(mala)rı Üzerine Bir Değerlendirme Olgusal Olarak Birlikteliğe Vurgu Yapan Ayetlerin Tefsir Literatürü Aracılığıyla Günümüze Yansı(mala)rı Üzerine Bir Değerlendirme
Xülasə
Kur’an kabile eksenli toplumsal hayat anlayışının etkili olduğu Arap yarımadasında nazil olmuştur. Bu coğrafyada toplum hayatı bağlamında var olan algının birçok zulüm, haksızlık ve eşitsizlikleri de beraberinde getirdiği bilinmektedir. Buna rağmen vahyin yol göstericiliğinden sapan insanlar için son ilâhî çağrı olan Kur’an’ın öngördüğü toplumsal düzen, adalet ekseninde oluşmaktadır. Söz konusu ilke doğrultusunda merhamet, sevgi, eşitlik ve beraberlik toplum hayatını yakından ilgilendiren en önemli kavramlar olmuştur. Vahyin nüzul sürecinin sona ermesi ve Hz. Peygamber’in vefatıyla birlikte İslam dini farklı coğrafyalarda farklı gelenek ve inançlarla karşılaşmış ve İslam coğrafyası genişledikçe muhtelif kültürlerle bir arada yaşama tecrübesini oluşturmaya başlamıştır. İslam devletleri fetihlerin getirdiği genişlemeyle birlikte bir arada yaşama tecrübesini oluşturup geliştirirken dinin temel dayanağı olan Kur’an da ana kaynak olarak kullanılmıştır. Bu noktada Kur’an ayetlerine bakıldığında Kur’an’ın kabileciliğin rağbet gördüğü bir toplumdanazil olmasına rağmen, birliktelik ahlakına vurgu yaptığı görülebilir. Hatta Kur’an’ın öngördüğü toplumsal olgu için bir arada yaşama gerçeği açısından gelecekteki dünyaya örnek teşkil etmede aday olduğu söylenebilir. Zira ilk dönem İslam tarihi bilgilerinden de hareketle vahyin nüzulü sürecinde Müslüman, Yahudi, Hıristiyan ve müşrik toplulukların iç içe oldukları gerçeği göz önünde bulundurulursa bir çok Kur’an ayetinin farklı inanç ve kültürlerle bir arada yaşama arayışında önemli bir veri teşkil edeceği görülebilir. İslam kültür ve ilim tarihi de bu siyasi tecrübeden payını almış ve İslâmî ilimlerin farklı disiplinlerinde kaleme alınan eserlerde birlikte yaşama olgusu işlenmeye çalışılmıştır. Klasik ve modern tefsir literatüründe de bu doğrultuda tefsir ve tevil örnekleri görmek mümkündür. Fakat günümüz modern dünyasında eşitlikçi bir anlayıştan hareketle birlikte yaşama olgusunun daha fazla gündemde olduğu dikkate alınırsa modern tefsir çalışmalarında bu olgunun ne kadar işlenebildiği yeteri kadar gözlemlenebilen bir husus değildir. Biz, bu çalışmamızda Kur’an’ın bir arada olabilme ve birlikte yaşama olgularından bahseden ayetlerinin özellikle modern tefsir çalışmaları aracılığıyla günümüz dünyasında da işlevsellik kazanabilmesi amacıyla ne kadar tevil edilebildiğini tartışacağız. Konuyla ilgili ayetlerin Kur’an’ın bütünlüğü ekseninde tefsir literatüründe işlenmesi mercek altına alınacaktır. Bu doğrultuda öncelikle Kur’an’ın bütünlüğünden hareketle birlikte yaşama olgusuna dair tarihi ve kavramsal bilgilere deskriptif olarak değinilerek konuya giriş yapılacaktır. Ardından Kur’an’ın hem Müslüman toplum içerisinde hem de diğer kültürlerle bir arada yaşama konusuyla ilişkilendirilebilecek ayetlerine tefsir çalışmalarındaki ayrılabilen payın ve bu payın işlevselliğinin değerlendirilmesine geçilecektir. Bu vesileyle modern dünyadaki birlikte yaşamagerçekliğine Kur’an’ın etkisi gözlemlenecektir. Konuyla ilgili tespit ve değerlendirmelerle birlikte modern dünya için son derece önemli böyle bir konuda tefsir çalışmaları aracılığıyla Kur’an’ın günümüze ne söyleyebileceğine dair öneriler de sunulmaya gayret edilecektir.
Kur’an kabile eksenli toplumsal hayat anlayışının etkili olduğu Arap yarımadasında nazil olmuştur. Bu coğrafyada toplum hayatı bağlamında var olan algının birçok zulüm, haksızlık ve eşitsizlikleri de beraberinde getirdiği bilinmektedir. Buna rağmen vahyin yol göstericiliğinden sapan insanlar için son ilâhî çağrı olan Kur’an’ın öngördüğü toplumsal düzen, adalet ekseninde oluşmaktadır. Söz konusu ilke doğrultusunda merhamet, sevgi, eşitlik ve beraberlik toplum hayatını yakından ilgilendiren en önemli kavramlar olmuştur. Vahyin nüzul sürecinin sona ermesi ve Hz. Peygamber’in vefatıyla birlikte İslam dini farklı coğrafyalarda farklı gelenek ve inançlarla karşılaşmış ve İslam coğrafyası genişledikçe muhtelif kültürlerle bir arada yaşama tecrübesini oluşturmaya başlamıştır. İslam devletleri fetihlerin getirdiği genişlemeyle birlikte bir arada yaşama tecrübesini oluşturup geliştirirken dinin temel dayanağı olan Kur’an da ana kaynak olarak kullanılmıştır. Bu noktada Kur’an ayetlerine bakıldığında Kur’an’ın kabileciliğin rağbet gördüğü bir toplumdanazil olmasına rağmen, birliktelik ahlakına vurgu yaptığı görülebilir. Hatta Kur’an’ın öngördüğü toplumsal olgu için bir arada yaşama gerçeği açısından gelecekteki dünyaya örnek teşkil etmede aday olduğu söylenebilir. Zira ilk dönem İslam tarihi bilgilerinden de hareketle vahyin nüzulü sürecinde Müslüman, Yahudi, Hıristiyan ve müşrik toplulukların iç içe oldukları gerçeği göz önünde bulundurulursa bir çok Kur’an ayetinin farklı inanç ve kültürlerle bir arada yaşama arayışında önemli bir veri teşkil edeceği görülebilir. İslam kültür ve ilim tarihi de bu siyasi tecrübeden payını almış ve İslâmî ilimlerin farklı disiplinlerinde kaleme alınan eserlerde birlikte yaşama olgusu işlenmeye çalışılmıştır. Klasik ve modern tefsir literatüründe de bu doğrultuda tefsir ve tevil örnekleri görmek mümkündür. Fakat günümüz modern dünyasında eşitlikçi bir anlayıştan hareketle birlikte yaşama olgusunun daha fazla gündemde olduğu dikkate alınırsa modern tefsir çalışmalarında bu olgunun ne kadar işlenebildiği yeteri kadar gözlemlenebilen bir husus değildir. Biz, bu çalışmamızda Kur’an’ın bir arada olabilme ve birlikte yaşama olgularından bahseden ayetlerinin özellikle modern tefsir çalışmaları aracılığıyla günümüz dünyasında da işlevsellik kazanabilmesi amacıyla ne kadar tevil edilebildiğini tartışacağız. Konuyla ilgili ayetlerin Kur’an’ın bütünlüğü ekseninde tefsir literatüründe işlenmesi mercek altına alınacaktır. Bu doğrultuda öncelikle Kur’an’ın bütünlüğünden hareketle birlikte yaşama olgusuna dair tarihi ve kavramsal bilgilere deskriptif olarak değinilerek konuya giriş yapılacaktır. Ardından Kur’an’ın hem Müslüman toplum içerisinde hem de diğer kültürlerle bir arada yaşama konusuyla ilişkilendirilebilecek ayetlerine tefsir çalışmalarındaki ayrılabilen payın ve bu payın işlevselliğinin değerlendirilmesine geçilecektir. Bu vesileyle modern dünyadaki birlikte yaşamagerçekliğine Kur’an’ın etkisi gözlemlenecektir. Konuyla ilgili tespit ve değerlendirmelerle birlikte modern dünya için son derece önemli böyle bir konuda tefsir çalışmaları aracılığıyla Kur’an’ın günümüze ne söyleyebileceğine dair öneriler de sunulmaya gayret edilecektir.