Farklı, Benzer ve Bütünleştirici Yönleriyle İnsanın Birlikte Yaşama Kültürüne Katkısı Farklı, Benzer ve Bütünleştirici Yönleriyle İnsanın Birlikte Yaşama Kültürüne Katkısı
Xülasə
Hiçbir insan dünyaya kötü karakterli veya kötü bir birey olarak gelmez. Fıtraten masum olarak dünyaya gelen insanın yetiştiği ortam, aldığı eğitim, gördüğü aile terbiyesi ve çevresi onun gelecekte nasıl birisi olacağını tayin eder. Bir başka ifadeyle insanın doğduğu coğrafya ve çevresi kaderinin de belirlenmesinde önemli etkiye sahiptir.
Modern dönem insanı kendisini teknolojik bir döngünün içinde buldu. Hızlı değişen bir dünyada bu döngüye ayak uydurmak insanı oldukça güç duruma düşürmüştür. Bir taraftan modern dünyanın insanı yalnızlaştırdığına, onu hayattan soyutlayarak “duygusuz” bir varlık olarak karşımıza çıkardığına şahit olurken, diğer taraftan iyi insanların yönettiği bir dünya kurma çabalarının da gün geçtikçe önem kazandığını görmekteyiz.
Tanrı’nın yeryüzündeki “halifesi” olarak insan, yeryüzünü imar etmek için görevlendirilmiştir. Bu nedenle insanın dünyada denge ve düzenin korunması ve devam etmesi hususunda kendisine düşen görevi hakkaniyetle yerine getirmesi gerekir. Yeryüzünde adaletin, barışın, eşitliğin, insanca yaşamanın temin edilmesi yine insanın aslî görevlerindendir. Yine asıl gayelerinden biri “insanı yeniden inşa etmek” olan İslam dini; hak ve hukuka riayet eden, adalet ve güzel muamele yapan, güzel ahlak sahibi, inanç, düşünce hürriyeti ve hayat hakkına saygılı, şefkat, merhamet ve affedici bir insan yetiştirmeyi hedeflemektedir. Dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, dili, ırkı, rengi, dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün insanlar Tanrı katında en yüksek değer ve kıymete sahiptirler.
Şunu da ifade etmek gerekir ki varlık olarak insan, farklı ve benzer yönleri bulunan bir yapıda yaratılmıştır. Bu, insanın yaşamına katkı sağlayacak bir husus olarak değerlendirilmelidir. Tek tip insan ve tek tip yaşam hayatı anlamlandırmak için yeterli değildir. Doğa’ya baktığımızda bile her şeyin rengarenk, muhtelif ve farklı şekilde yaratıldığını gözlemliyoruz. Bu şekilde bir doğaya sahip olmak insan için birer örneklik teşkil etmektedir. Dolayısıyla farklılıklar insan yaşamını daha da zengin kılmakta, akıllı varlık olmaları hasebiyle de diğer varlıklardan ayırmaktadır.
Tebliğimizde varlık olarak insanın farklı, benzer ve bütünleştirici yönlerine dikkat çekilerek, insanın yaşamı için gerekli olan ortak paydanın neler olduğu araştırılacak, bunun birlikte yaşama kültürüne olan katkısı üzerinde durulacaktır.
Modern dönem insanı kendisini teknolojik bir döngünün içinde buldu. Hızlı değişen bir dünyada bu döngüye ayak uydurmak insanı oldukça güç duruma düşürmüştür. Bir taraftan modern dünyanın insanı yalnızlaştırdığına, onu hayattan soyutlayarak “duygusuz” bir varlık olarak karşımıza çıkardığına şahit olurken, diğer taraftan iyi insanların yönettiği bir dünya kurma çabalarının da gün geçtikçe önem kazandığını görmekteyiz.
Tanrı’nın yeryüzündeki “halifesi” olarak insan, yeryüzünü imar etmek için görevlendirilmiştir. Bu nedenle insanın dünyada denge ve düzenin korunması ve devam etmesi hususunda kendisine düşen görevi hakkaniyetle yerine getirmesi gerekir. Yeryüzünde adaletin, barışın, eşitliğin, insanca yaşamanın temin edilmesi yine insanın aslî görevlerindendir. Yine asıl gayelerinden biri “insanı yeniden inşa etmek” olan İslam dini; hak ve hukuka riayet eden, adalet ve güzel muamele yapan, güzel ahlak sahibi, inanç, düşünce hürriyeti ve hayat hakkına saygılı, şefkat, merhamet ve affedici bir insan yetiştirmeyi hedeflemektedir. Dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, dili, ırkı, rengi, dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün insanlar Tanrı katında en yüksek değer ve kıymete sahiptirler.
Şunu da ifade etmek gerekir ki varlık olarak insan, farklı ve benzer yönleri bulunan bir yapıda yaratılmıştır. Bu, insanın yaşamına katkı sağlayacak bir husus olarak değerlendirilmelidir. Tek tip insan ve tek tip yaşam hayatı anlamlandırmak için yeterli değildir. Doğa’ya baktığımızda bile her şeyin rengarenk, muhtelif ve farklı şekilde yaratıldığını gözlemliyoruz. Bu şekilde bir doğaya sahip olmak insan için birer örneklik teşkil etmektedir. Dolayısıyla farklılıklar insan yaşamını daha da zengin kılmakta, akıllı varlık olmaları hasebiyle de diğer varlıklardan ayırmaktadır.
Tebliğimizde varlık olarak insanın farklı, benzer ve bütünleştirici yönlerine dikkat çekilerek, insanın yaşamı için gerekli olan ortak paydanın neler olduğu araştırılacak, bunun birlikte yaşama kültürüne olan katkısı üzerinde durulacaktır.
Hiçbir insan dünyaya kötü karakterli veya kötü bir birey olarak gelmez. Fıtraten masum olarak dünyaya gelen insanın yetiştiği ortam, aldığı eğitim, gördüğü aile terbiyesi ve çevresi onun gelecekte nasıl birisi olacağını tayin eder. Bir başka ifadeyle insanın doğduğu coğrafya ve çevresi kaderinin de belirlenmesinde önemli etkiye sahiptir.
Modern dönem insanı kendisini teknolojik bir döngünün içinde buldu. Hızlı değişen bir dünyada bu döngüye ayak uydurmak insanı oldukça güç duruma düşürmüştür. Bir taraftan modern dünyanın insanı yalnızlaştırdığına, onu hayattan soyutlayarak “duygusuz” bir varlık olarak karşımıza çıkardığına şahit olurken, diğer taraftan iyi insanların yönettiği bir dünya kurma çabalarının da gün geçtikçe önem kazandığını görmekteyiz.
Tanrı’nın yeryüzündeki “halifesi” olarak insan, yeryüzünü imar etmek için görevlendirilmiştir. Bu nedenle insanın dünyada denge ve düzenin korunması ve devam etmesi hususunda kendisine düşen görevi hakkaniyetle yerine getirmesi gerekir. Yeryüzünde adaletin, barışın, eşitliğin, insanca yaşamanın temin edilmesi yine insanın aslî görevlerindendir. Yine asıl gayelerinden biri “insanı yeniden inşa etmek” olan İslam dini; hak ve hukuka riayet eden, adalet ve güzel muamele yapan, güzel ahlak sahibi, inanç, düşünce hürriyeti ve hayat hakkına saygılı, şefkat, merhamet ve affedici bir insan yetiştirmeyi hedeflemektedir. Dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, dili, ırkı, rengi, dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün insanlar Tanrı katında en yüksek değer ve kıymete sahiptirler.
Şunu da ifade etmek gerekir ki varlık olarak insan, farklı ve benzer yönleri bulunan bir yapıda yaratılmıştır. Bu, insanın yaşamına katkı sağlayacak bir husus olarak değerlendirilmelidir. Tek tip insan ve tek tip yaşam hayatı anlamlandırmak için yeterli değildir. Doğa’ya baktığımızda bile her şeyin rengarenk, muhtelif ve farklı şekilde yaratıldığını gözlemliyoruz. Bu şekilde bir doğaya sahip olmak insan için birer örneklik teşkil etmektedir. Dolayısıyla farklılıklar insan yaşamını daha da zengin kılmakta, akıllı varlık olmaları hasebiyle de diğer varlıklardan ayırmaktadır.
Tebliğimizde varlık olarak insanın farklı, benzer ve bütünleştirici yönlerine dikkat çekilerek, insanın yaşamı için gerekli olan ortak paydanın neler olduğu araştırılacak, bunun birlikte yaşama kültürüne olan katkısı üzerinde durulacaktır.
Modern dönem insanı kendisini teknolojik bir döngünün içinde buldu. Hızlı değişen bir dünyada bu döngüye ayak uydurmak insanı oldukça güç duruma düşürmüştür. Bir taraftan modern dünyanın insanı yalnızlaştırdığına, onu hayattan soyutlayarak “duygusuz” bir varlık olarak karşımıza çıkardığına şahit olurken, diğer taraftan iyi insanların yönettiği bir dünya kurma çabalarının da gün geçtikçe önem kazandığını görmekteyiz.
Tanrı’nın yeryüzündeki “halifesi” olarak insan, yeryüzünü imar etmek için görevlendirilmiştir. Bu nedenle insanın dünyada denge ve düzenin korunması ve devam etmesi hususunda kendisine düşen görevi hakkaniyetle yerine getirmesi gerekir. Yeryüzünde adaletin, barışın, eşitliğin, insanca yaşamanın temin edilmesi yine insanın aslî görevlerindendir. Yine asıl gayelerinden biri “insanı yeniden inşa etmek” olan İslam dini; hak ve hukuka riayet eden, adalet ve güzel muamele yapan, güzel ahlak sahibi, inanç, düşünce hürriyeti ve hayat hakkına saygılı, şefkat, merhamet ve affedici bir insan yetiştirmeyi hedeflemektedir. Dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, dili, ırkı, rengi, dini ve mezhebi ne olursa olsun bütün insanlar Tanrı katında en yüksek değer ve kıymete sahiptirler.
Şunu da ifade etmek gerekir ki varlık olarak insan, farklı ve benzer yönleri bulunan bir yapıda yaratılmıştır. Bu, insanın yaşamına katkı sağlayacak bir husus olarak değerlendirilmelidir. Tek tip insan ve tek tip yaşam hayatı anlamlandırmak için yeterli değildir. Doğa’ya baktığımızda bile her şeyin rengarenk, muhtelif ve farklı şekilde yaratıldığını gözlemliyoruz. Bu şekilde bir doğaya sahip olmak insan için birer örneklik teşkil etmektedir. Dolayısıyla farklılıklar insan yaşamını daha da zengin kılmakta, akıllı varlık olmaları hasebiyle de diğer varlıklardan ayırmaktadır.
Tebliğimizde varlık olarak insanın farklı, benzer ve bütünleştirici yönlerine dikkat çekilerek, insanın yaşamı için gerekli olan ortak paydanın neler olduğu araştırılacak, bunun birlikte yaşama kültürüne olan katkısı üzerinde durulacaktır.