Okul, öğrencileri sahip oldukları yetenekleri, ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda bilişsel, duyuşsal ve psikomotor kazanımlarla donatmak ve böylece akademik, politik, ekonomik ve toplumsal-kültürel yeterliklere sahip olmalarını sağlar. Bilgin de okulu, “insanı bütün kabiliyetleri ile geliştirme ve onu toplumun bir üyesi yapma yolundaki amaçlı ve planlı etkilemelerin yapıldığı eğitim kurumu” olarak tanımlamaktadır. O halde bir toplumda okulun genel amacı, çocukların ve gençlerin bireysel gelişimine ve topluma faydalı birey olmasına, içerisinde yaşadıkları toplumun kültürünü tanımasına, toplumun korunup ilerlemesine ve milli varlığın gelişip kuvvetlenmesine katkı sağlamaktır. Küreselleşme ve savaş, işsizlik, eğitim, ekonomik yetersizlik, ırkçı saldırı gibi nedenlerden dolayı dünya üzerindeki hızlı göç dalgalarının da etkisiyle, birlikte yaşama kültürünü geliştirme, ulusal veya uluslararası barışa katkı sağlama konusunda okullara ve ders müfredatında yer alan din eğitimine büyük görev düşmektedir. Çünkü okullar toplum içerisindeki grupların beklentilerinin, iddialarının ve ihtilaflarının karşılandığı, toplumun birlik ve beraberliğine katkı sağlayan kurumlardır. Dolayısıyla okulların, bütün dünya görüşüne, din ve mezhep özgürlüğüne hak tanıması gereklidir. Bu durumda okul, hem her türlü dünya görüşüne, vicdan özgürlüğüne, din ve mezhep özgürlüğüne imkan sağlayacak hem de özel görüşlerin üzerinde birleştirici, bütünleştirici, toplumun devamlılığına ve yenilenmesine katkı sağlayacaktır. Günümüzde din insanlık için yeniden yükselen bir değere dönüşmektedir. Dünya genelinde özellikle gelişmiş ülkelerde din eğitiminin meşruiyetini tartışmaktan öte hangi kurumlar aracılığı, hangi yöntem–teknik ve yaklaşımın nasıl uygulanılacağı konusu üzerinde düşünülmekte, bireylerin ihtiyaçlarını karşılama adına bu konuda modeller ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Çünkü birlikte yaşama sürecinde diğerlerinin inanç ve değerlerini tanımak önemlidir. İnsanlar sadece kendi kişisel kültür, bilgi ve inançlarına göre değil, diğer insanların farklı kültür, bilgi ve davranışlarının dayandığı bilgileri ve değerleri de tanımak durumundadır. Bu bağlamda bildiride okullarda din eğitiminin birlikte yaşam kültürüne katkısı ifade edilmeye çalışılmıştır.